Son yıllarda tüm dünyada sıcaklıklar rekor seviyelere ulaşıyor. Hal böyle olunca güneşin zararlı ışınlarından korunmak için güneş gözlükleri ve güneş kremleri gibi ekstra önlem almamız gerekiyor. Güneş gözlükleri artık yalnızca aksesuardan ibaret değiller, aynı zamanda zararlı UV ışınlarına karşı kullanabileceğimiz en güçlü silahlarımız haline geldiler. Ancak her güneş gözlüğü, bu korumayı yeteri kadar sağlayamıyor.
KÖTÜ GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ NASIL ANLAŞILIR?
Healtline’a göre, sahte ve kötü güneş gözlüklerindeki en büyük tehlike, gözlük camlarının renkli olmadı ve UV ışınlarını engelleyememesi. Gözlük camlarındaki renklendirme, UV engelleme özelliği olmadan koyu renk olarak algılanıyor ve göz bebeklerinin büyümesine neden oluyor. Bu durumda göze daha fazla radyasyon giriyor.
Gözler UV ışınlarına ne kadar maruz kalırsa katarakt ve güneş yanığı geliştirme riskleri o kadar artıyor.
GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ SEÇERKEN BUNLARA DİKKAT!
Küresel ısınma nedeniyle gözlük kullanımını artırmamız gerektiği bir gerçek. Ancak bir gözlüğün sizi gerçekten koruyup korumayacağını anlamak için etiketini okunmanız şart. Utah Üniversitesi’ne göre, güneş gözlüğünün hem UVA hem de UVB’ye karşı %100 koruma veya UV 400’e karşı %100 koruma yazan etiketi olmalı.
Günümüzde güneş gözlüklerinin çoğu, cam içine yerleştirilmiş UV korumasına sahip olsa da, bazıları yalnızca camı kaplar. Özellikle retro gözlüklerde bu durumla sıkça karşılaşabiliriz. Renkli güneş gözlükleri UV koruması açısından iyi değildir.
Aldığınız bir gözlüğün gerçekten UV ışınlarına karşı koruyup korumadığını anlamanın en iyi yolu ise, onu bir optik mağazasına götürüp fotometrede test etmektir.
